Bizi Takip Et!

Ramazan Özel

İftarla Birlikte İçinizi de Açabileceğiniz Mekan Önerileri

Yayınlanma tarihi:

Büyük bir heyecanla beklenen 11 ayın sultanı ramazan geldi çattı. Keyifli iftar sofralarında, ailenizle ya da arkadaşlarınızla oruç açmanız için İstanbul’daki iftar mekanlarını sizin için araştırdım.

Siz de bir gün de olsa

dışarıda, sevdiklerinizle güzel bir iftar geçirmek isterseniz, uzun zamandır bir araya gelemediğiniz dostlarınızla bu ramazan iftar sofralarında buluşmak için sözleştiyseniz bu mekanları bir köşeye not edin.

Reklam

İstanbul’u en iyi yansıtan restoran:

Köşebaşı

Geleneksel “ocakbaşı” konseptini modernize eden Köşebaşı, Tarsus ve Adana yöresine ait et yemekleriyle kebap severlerin yakından bildiği bir mekan. Geleneksel Türk mutfağını, modern sunumuyla birleştirerek müdavimlerine sunan Köşebaşı Taksim, iftarını açmak isteyenlere ferah bir bahçe seçeneği de sunuyor. İftar menüsünde, iftariyeliklerden ara sıcaklara, Köşebaşı spesiyallerinden özel ramazan tatlılarına aradığınız tüm lezzetleri bulabilirsiniz.

Köşebaşı adres: Levent, Levent 2 Kavşağı No:3 D:No:15,

Beşiktaş, İstanbul

İftar için nezih bir tercih:

Hünkar Lokantası

Ramazan ayında yolunuz Nişantaşı taraflarına düşerse, iftar için gideceğiniz mekanlardan biri de Hünkar olsun. 1950’den günümüze Türk ve Osmanlı yemeklerinin leziz örneklerini sunan Hünkar, Nişantaşı’nda beş yıldızlı bir esnaf lokantası tadında.

Lezzetli menüsü, nezih

Reklam

ve sıcak ortamını yıllardır koruyan Hünkar’ın ramazan ayına özel iftar menüsünü mutlaka tatmanızı tavsiye ediyorum.

Hünkar Lokantası adres: Mim Kemal Öke Caddesi, No 21, Nişantaşı, İstanbul

Gerçek bir gelenek:

Tarihi Sultanahmet Köftecisi

İstanbul’da yaşayanların çoğunun en az bir kere de olsa gitmiş olduğu Tarihi Sultanahmet Köftecisi, ramazan ayının da gözde mekanlarından biri. Tek sıkıntısı ise iftar vakitleri daimi olarak kalabalık olması. Çorba, köfte, salata ve helvayla orucunu açmak isteyenlerin tercihi olan Tarihi Sultanahmet Köftecisi, lezzeti ve turistik lokasyonu sebebiyle tercih ediliyor. Ancak mekana en azından iftardan 1 saat önce gitmekte yarar var.

Tarihi Sultanahmet Köftecisi adres: Alemdar Mh., Divan Yolu Caddesi, No: 12 Sultanahmet, Fatih, İstanbul

Eminönü’nün incisi:   

Hamdi Restaurant

Eminönü’nde konumlanan Hamdi Restaurant, etrafındaki camiler ve deniz manzarasıyla ramazan akşamlarının vazgeçilmez mekânlarından biri.  Turistlerin ağırlıklı olarak tercih ettiği Hamdi Restaurant, ramazana özel iftar menüsüyle konuklarını ağırlıyor. Teras manzarasında, muhteşem lezzetleri tatmak ve iftar saati ayakta kalmamak için gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. 

Hamdi Restaurant adres: Tahmis Caddesi Kalçın Sokak No: 17 Eminönü 

Reklam

Etin en iyi piştiği yer:

Beyti Lokantası

Florya’da yer alan Beyti Lokantası ferah bir yerde misafirlerini ağırlıyor. Özellikle ızgara, döner ve kebap konusunda tam bir usta olan mekan, şık bir ortamda harika bir iftar geçirmek isteyen herkesi bekliyor. Üstelik mekanın sadece nefis yemekleri değil, Osmanlı ve Türk dönemi sanatlarından esinlenilerek dekore edilmiş mimarisi de eski ramazanların muazzam atmosferini hissedebilmek için birebir.

Beyti Lokantası adres: Şenlikköy Mahallesi, Orman Sokak, No:8, Florya, Bakırköy, İstanbul

Reklam
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Zeruj Hanım ve Takipçilerinden 4.000 yavrumuza Bayram Hediyesi

Malın kiri olarak belirtilen zekat başta olmak üzere; fitre, sadaka fidye farklı türlerde mali ibadetlerinde yapılmasının icap ettiği bu ayda Zeruj Hanım ve takipçileri Afrika ve Bangladeş’te 4.000 yavrumuza Kur’an-ı Kerim Hediye Etti!

Yayınlanma tarihi:

By

Biliyorsunuz ki; Ramazan-ı Şerif ayında yaptığımız manevi ibadetlerin yanında bir de mali ibadetlerde çok önemli!

Malın kiri olarak belirtilen zekat başta olmak üzere; fitre, sadaka fidye farklı türlerde mali ibadetlerinde yapılmasının icap ettiği bu ayda Zeruj Hanım ve takipçileri Afrika ve Bangladeş’te 4.000 yavrumuza Kur’an-ı Kerim Hediye Etti!

İyiliği Hisset üzerinden yapılan yardımlar neticesinde; 4.000 Kur’an-ı Kerim yaklaşık 7 saatte toplanarak hedefe ulaşıldı.

Dünya’nın öbür ucundaki Müslüman kardeşlerimizin bu mübarek ihtiyacını karşılayan siz değerli bağışçılara teşekkür ederiz.

Sizde her ne konuda isterseniz bağışta bulunma niyetiniz varsa İyiliği Hisset websitesini ziyaret edebilirsiniz!

Online İyilik: iyiligihisset.org

Reklam

Okumaya Devam Et

Ramazan Özel

Ramazan’da Sağlıklı ve Formda Kalmak Mümkün

Yayınlanma tarihi:

By

Ramazan’ın yaz aylarına denk gelmesiyle oruç tutma süremiz yaklaşık 17 saate ulaştı, vücudumuz yarım günden fazla aç ve susuz kalıyor. İftar sonrası, yanlış beslenme alışkanlıklarıyla birleşince sindirim ve boşaltım sistemi problemlerine, sürekli yorgunluğa, kas kayıplarına, kas ağrılarına ve kilo alma problemlerine de sebep oluyor.

Aşırı Yemeyin, Besinleri Dengeli Tüketin!

İbadetimizi yerine getirirken, iftar saati sonrası doğru beslenmeme vücudumuzda yıkıma sebep oluyor ve kas kayıplarına uğruyoruz. Çok uzun süreli açlıklarda açığa çıkması gereken enerji, yedek depo olan kaslardan sağlanıyor. Bu durum da kas yıkımına neden olarak yorgunluk, kas ağrıları, sürekli uyku hali gibi durumların ortaya çıkmasına hatta bağışıklık sistemimizin çökmesine sebep olabiliyor. İşte bu tür kayıpların ramazan boyunca en az seviyede olmasını sağlamamız için iftar ve sahur vakitlerini kaçırmadan mümkün olabilecek en dengeli şekilde besinleri tüketmemiz gerekiyor.

Porsiyonlarınıza Dikkat Edin!

Ramazan deyince aklımıza büyük sofralar, çeşit çeşit yemekler ve tatlılar gelir. Özellikle ilk hafta bünyenizin açlığa alışması sizi de zorlayabilir. İftar vakitlerinde kendinizi tutamayıp hızlı yemek yemeye başlayabilir ve porsiyon kontrolünü yapamayabilirsiniz. Tokluğunuzu anlamanıza yardımcı olması için yemeklerinizi mümkün olduğunca yavaş yemeniz ve küçük kaselerde yemeklerinizi servis etmeniz gerekir. Küçük kaselerde servis yapılan yiyecekler besinlerden gelen enerjinin gereğinden fazla alınmamasını sağlayacaktır. İftar hazırlığında önlem olarak mutfak alışverişlerinize odaklanmalı ve gereğinden fazla yiyecek ve tatlı almamaya dikkat etmelisiniz. Unutmamalısınız, masanızda bulunan her bir kalorisi fazla besin gün boyunca aç kalsanız bile kilo almanıza neden olabilir.

İftarda Yavaş Yiyin, Sonrasında Dinlenin!

İftar vakti geldiğinde orucunuzu açmaya yarım kase bir çorbayla başlayıp yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra ana yemeğe geçmeniz, tokluk hissiyatının daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır. Yemeğiniz bittikten sonra yapmamanız gereken en önemli şey dinlenmenizdir. Sindirimin başlayıp size rahat bir uyku sağlayabilmesi için en azından bir saat oturur pozisyonda herhangi bir aktivitede bulunmalısınız.

Reklam

Su ve Meyve Tüketimine Dikkat Edin!

Sahur vaktine kadar olan sürede ise gün boyunca içemediğiniz en az 1 – 1,5 litre suyu ve en az 2 porsiyon meyve tüketmelisiniz. Böylelikle gün boyu alamadığınız posa miktarını da artırmış olacaksınız. Posa az tüketildiğinde bağırsak hareketleri yavaş olan bireylerde kabızlık görülebilir.

Mutlaka Sahura Kalkın!

Sahur vaktine kalkmamak en büyük yanlışlardan bir tanesidir. Açlık sürenizi daha da uzatmak sağlığınıza zarar verecektir. Açlığın süresine bağlı olarak söylenilen etkilerinin yanında sinir bozuklukları da görülebilir. Bu yüzden sahur vaktinde yiyeceğiniz besinler çok büyük önem taşımaktadır.

Sahurda Hafif Yiyecekler Tercih Edin!

Gecenin bir yarısı kalkıp ağır yemekleri tercih etmektense karnınızı gün boyunca tok tutmaya yardımcı olacak besinleri tercih etmelisiniz. Bunun için en güzel öğün tercihi de kahvaltı tarzı beslenme olmalıdır. Son dakikalara  geldiğinizde ise bir büyük su bardağı kadar suyunuzu içmeyi unutmadan rahatlıkla orucunuzu tutabilirsiniz.

Bu rahatsızlıklarınız varsa oruç konusunda doktorunuzun tavsiyelerini dinleyin diyabet, tansiyon, tiroid, böbrek gibi hastalıkları olan kişilerin ilaç saatlerini ve beslenmelerini aksatmaması gerekir. Sağlığınızı korumak için doktorunuzun tavsiyelerinin dışına çıkmamalısınız.

Ramazan Boyunca Spor Aktivitelerine Dikkat Edin!    

İftar vakti bu sene saat 20:40 sularında olacağından spor yapmak isteyen kişiler yeteri miktarda yemeklerini yiyip yaklaşık 45 dakika sonra sindirim problemi yaşamadan, rahat hareket ederek spor yapabilirler. Hem oruç tutup hem çok az yiyip hem de spor yapan kişiler bilmelidirler ki bedenlerine verdikleri hasar çok büyük olacaktır. Spora aç giderek kas kayıplarının artmasını hızlandırmaktan başka bir durumun görülmeyeceğini bilmelidirler.

Reklam

Ramazan İçin Örnek Menü Ne Olmalı? 

İftar Vakti

  • 1 Kase Az Yağlı Çorba
  • 1-2 Dilim Ekmek
  • Bir Kase Kadar Ana Muz Yemek (Suyu Süzülmüş)
  • 1 Kase Yoğurt
  • Büyük Bir Tabak Mevsim Sebzelerinden Yapılmış Az Yağlı Salata

1 Saat Sonra

  • 5 Tane Çilek Ve Yarım Muz
  • 1 Avuç Fındık, Badem Ve Ceviz
  • 1 Fincan Yeşil Çay

Sahur Vakti

  • 1 Adet Haşlanmış Yumurta
  • 1 Küp Beyaz Peynir (30 Gram)
  • 1 Küp Kaşar Peyniri (25 Gram)
  • 1 İnce Dilim Tam Buğday Ekmeği (25 Gram)
  • 1 Tane Kuru İncir Ya Da 3 Tane Gün Kurusu
  • 1 Su Bardağı Süt Ya Da Kefir

Okumaya Devam Et

Ramazan Özel

Ramazan Ayı ve Faziletleri

Yayınlanma tarihi:

By

‘‘Ramazan ayı, insanlara hidayet rehberi ve hakkı ve hakkı eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden Ramazan ayını anlayanlar oruç tutsunlar. Kim o anda hasta veya yolculukta olursa (tutamayacağı kadar gün) diğer günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar sayıyı tamamlamanız ve için size doğru yolu göstermesine karşılık Allah’ı tazim etmeniz ve şükretmeniz içindir.’’ Bakara Suresi 2/185

Ayetin Tefsiri;

“Oruç”, sözlükte imsakta bulunmak yani bir şeyden uzak durup onu terketmek demektir. Şeri bir terim olarak oruç; tanyerinin ağarmasından güneşin batışına kadar belli niteliklere sahip kimselerin niyet edip Allah rızasını umarak yemekten, içmekten ve cimadan uzak durmaları demektir.

Reklam

Allah-u Teala bu ayet-i kerimesinde, Islâm’in en temel ibadetlerinden biri olan orucun farziyetini beyan etmektedir. Orucun farz kılınışının hikmetleri pek çoktur. Bu konuda Resulullah Efendimiz’den (s.a.v) rivayet edilen şu olan şu hadis-i şerifleri zikretmek mümkündür:

“Sizden kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin. Çünkü evlenmek, gözü zinaya karşı kapatır ve namusu daha iyi muhafaza eder. Kimin de evlenmeye gücü yetmezse oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için bir bağdır; cinsi arzuları frenler.”

“Oruç bir kalkandır. Oruçlu insan hayâsızlık yapmaz, cahilce davranmaz, bir kimse onunla dövüşmek veya sövüşmek isterse ona, “Ben oruçluyum, ben oruçluyum desin. Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlu, yemeyi, içmeyi ve cinsi arzularını, benim için terkeder. (Allah Teala buyuruyor ki:) Oruç benim içindir onu mükafatlandıracak ta benim. İyiliğin karşılığı bire ondur.”

Resûlullah (s.a.v) diğer hadis-i şeriflerinde de şöyle buyuruyor: “Kim, Ramazan orucunu, inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek tutarsa onun geçmiş günahları affedilir.”

Ramazan Ne Demektir?

Arap dilini bilen bir kısım insanlar, “Ramazan” kelimesinin mânâsının “Yakan” “Kızdıran” demek olduğunu bilirler. Ramazan ayına bu adın verilmesinin, kendisinde şiddetli sıcak olmasından kaynaklandığını, öyle ki bu sıcağın şiddetinden yeni doğmuş deve yavrularının bile kavrularak öldüğünü söylemişlerdir.

Mücâhid (rah.) ise, “Ramazan” kelimesini tek başına kullanmaktan kaçınarak, “Bu belki de Allah’ın isimlerinden biridir, biz onu, Allah Teâlâ’nın kullandığı gibi kullanıp ona «Ramazan Ayı» diyelim.” demiştir. Ayet-i kerimede Ramazan ayının içinde, Kur’an’ın indirildiği zikredilmektedir. Bundan maksat, Kur’an’ın Kadir gecesinde bir bütün olarak levh-i mahfuzdan dünya semasına, diğer bir adıyla Beytü’l-Ma’mura yahut Beytü’l İzze’ye indirilmesidir. Daha sonra da peyder pey çeşitli münasebetlerle Hz. Muhammed’e (s.a.v) indirilmiştir.

Reklam

Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

“İbrahim’e (a.s) inen sahifeler, Ramazanın ilk gecesinde indirilmiştir. Tevrat Ramazanın altıncı gününde İncil ise on üçüncü gününde Kur’an da yirmi dördüncü gününde indirilmiştir.”

Ayet-i kerimede: “Sizden kim o aya erişirse onu oruçla geçirsin.” buyrul maktadır. Bu, şu anlama gelmektedir: “Sizden herkim, Ramazan ayının ne kadarında hazır (mukim) bulunacak olursa o kadarını oruçla geçirsin.

Ramazan’da yolculuk yapan kimsenin orucunu yemesi, Allah tarafından ona tanınmış olan bir ruhsattır. Yolcu, Ramazan ayında orucunu tutacak olursa borcunu ifa etmiş olur. Orucunu yiyecek olursa Ramazan’ın dışındaki günlerde onları kaza eder. Âyet-i kerimede ruhsat, yolcu ile hastaya birlikte tanınmıştır. Şayet hasta Ramazan’da kendisini zorlayarak oruç tutacak olursa orucunun sahih olacağı, iyileştikten sonra Ramazan’ın dışındaki günlerde, hasta iken tuttuğu oruçları kaza etmeyeceği hakkında icma vardır.

Reklam

Hamza (r.a) şöyle demiştir:

“Resulullah’a (s.a.v)

  • Ben, yolcu iken oruç tutmaya güç yetirebilecek biriyim. Benim, oruç tutmamda bir mahzur var mı? diye sordum.

Resulullah: (s.a.v)

  • Bu, Allah tarafından bir ruhsattır. Kim bu ruhsatı kullanacak olursa güzel bir şeydir. Kim de oruç tutmayı severse onun için bir mahzur yoktur, buyurdu.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar